YAZAR ; İBRAHİM ERDEM KARABULUT .DİYORKİ . .
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, başta Suriye olmak üzere Mısır, Libya, İran, Tunus, Fas, Katar gibi ülkeler için ne güzel fırsatlar sunmuştu.
En basit ifadeyle gelin bir olalım, iri olalım, diri olalım dünya 5’den büyüktür, yönetilmeyip yönetenler arasında olalım.
Birlikte binlerce yıl aynı kültürü yaşadık, hatta aynı dinin mensubuyuz. Bu din öyle bir din ki, (İslam) olanı kardeş ilan eder, Müslümanlar kardeştir der.
Gelin kardeş olalım bu Ortadoğu coğrafyasında akan kanı durduralım diyen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan’a sağlam kararlı bir duruş gösterenler kazandı, göstermeyenler ise işi zorlaştırdığı gibi kaybetti, kaybettirdi…
Haçlı, bir birlik kurmuş adı da AB ve dilleri, dinleri, fikirleri, kültürleri farklı olmasına rağmen parada birlik, ambargolarda birlik, ticarette birlik, savaşta ve barışta birlik, ekonomide ve siyasette birlik hatta neredeyse anayasalarında birlik olup dünyayı sömürüp ABD ve İngiltere başta olmak üzere Ortadoğu’da savaşların sürmesini sağlayıp gözlerini diktikleri yeraltı ve yer üstü madenlerini sömürmek için her ülkede yıllarca süren iç savaş veya kardeş gibi yaşaması gereken iki ülkeyi birbirine düşürüp izlerken, ezilen, ölen milyonlarca insanı ve inanan insanı ayrıca suçlayıp İslam dini bu işte, İslam demek terör demek sloganını dünyada kabul ettirirken bu coğrafyanın yöneticileri kafaları kumda ne olup bittiğini anlayamıyorlar.
Çok açık ve net konuşan Recep Tayyip Erdoğan, bürokrasi ve siyasi dilden uzak bir dil ile biz kardeşiz, bu tuzakları kıralım, bir olalım çağrıları neden duymamazlıktan gelinir anlamakta güçlük yaşayanlar kaderlerini bu devletlerin çizmesine vesile oluyor. Milletinin de ölümüne, fakirleşmesine, boyunduruk altında yaşamasına, Kan ve göz yaşının sürekli akmasına sebep oluyorlar.
Ah Esed ah! Erdoğan Cumhurbaşkanı olunca seni, eşini ve bakanlarını Türkiye’de ağırlayıp Kürt vatandaşlarını tanı, onlara kimlik ver onları diğer vatandaşların gibi gör. Bizim ülkemizde Kürt ve Türk meselesi haklar eşit olduğu halde yarım asırdır bu mücadele yüzünden ciddi sıkıntılar çektik.
Asıl neden bahse konu ülkelerin bunu bir mesele haline getirmek için sürekli efor sarf etmesi ve yalan yanlış bilgi pompalamalarından dolayı akan kan hiç durmadı ve akmaya devam ediyor.
Saddam döneminden tecrübemiz var. Kürt peşmergeler sınırımıza nasıl dolduysa ve Irak bunu yıllar sonra bedelini çeşitli şekillerde ödediyse bu sizinde Kürt halkına tutumunuz hem ülkenizi hem ülkemizi dolayısıyla bu coğrafyayı zor durumda bırakacak şeklindeki mesajı nasıl anlamadın Esed…
İşte sonuç koca bir ülke yıllardır savaşta ve kan göz yaşı kadermiş gibi yaşanmakta.
Bu bölgede bu kanın sürekli akması için kendi ülkesinde, köprü altlarında evsizler açlıktan ölürken bir lokma ekmek vermeyen ABD, Irak merkezine PKK, PYD, YPG gibi örgütlere binlerce Tır dolusu silah ve binlerce uçak dolusu bu silahlarda kullanılacak mühimmatı ücretsiz veriyorsa bunu anlamamak için ne olmak gerek.
Bu kararı siz okuyucularıma bırakıyor, bir başka sayıda bir başka köşe yazısında görüşmek dileğiyle.
Hoşça kalın, Dostça kalın…